Söz üzere incinmiş bir
tanrıdan bahsediyorlardı.
Denizlerin daha yeni
deniz olduğu günler
Kısa sürüyordu başkalaşmak
Afrika’da bir zenciydim
Nil gözlerime akıyordu
Dağların daha yeni filizlendiği günler,
işte o günler,
Omuzlarında kesik tebessüm,
Proleter saçlarını Safa ile
Merve arasına döküyordu.
Gideceğim yer: Denize ulaşacağım yerdir, diyordum.
Ben daha akmadan, zemzem, diyordu
birileri bana, zemzem.
Göğüslerinin arasını yedi kez tavaf ettim.
Durup düşünmenin moda olduğu günler,
işte o günler, Havva’nın
bozulmuşluğuna inat
Anladım bir kıskançlık olduğunu
Balığın ağzındaki Yunus’un
Yılanın ağzındaki Şeytan’a
Ancak bedeviydim çölde kırık
kaburgalarımı bir elmaya sattım
Yine de zor geliyordu incinmiş bir
tanrı fikrine inanmak.
Ademin Âdem olduğu günler
İşte o günler;
Kahire’de bir elçiydim
Son seferimde gözlerimi oydular.
Tatyos
2020-11-15T01:35:27+03:00Güzel yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Özlem ÖZKAN
2020-11-14T00:50:46+03:00Telmihi ve nicelerini dibine kadar hissettim. Teşekkür ederim bu şiiriniz için, çok başarılı...
Aslı
2020-11-13T22:48:22+03:00Ben neden belirtemeyeceğim. Sadece bu şiiri sevdiğimi söyleyeceğim.
Muhammed Dalpalta
2020-11-13T15:47:19+03:00Ben de çok beğendim şiirinizi. Anlam ve biçim birbiriyle çok güzel örtüşüyor. Dizelerin arasındaki uyum ve her üç dizede bir okurun karşısına çıkan vurucu dizeler şiiri çok hoş kılıyor. Kaleminize sağlık.
Sena Türkmen
2020-11-13T15:27:10+03:00"Yine de zor geliyordu incinmiş bir
tanrı fikrine inanmak."
Şiirinize bayıldım, bir kez okumakla yetinemedim. Çok güzel bir araya gelmiş dizeler ve öyle anlamlı biçimde akıyor ki... Ellerinize sağlık.