Duman altında kaldım benliğimi ararken,

Ben kimim dünyada onca yalnız varken?

Ne zaman duracak kalemim durmayı

Istemezken?

Tanımıyorsun asıl kimliğimi,

Bu yazıları okurken.

Sana huzur bana hüzün veriyor,

Anlattıklarım duygularına hitap ederken.


Düşüne düşüne tırnaklarımı kemirdim,

Tütün çiğneye çiğneye zifte döndü içim.

Karanlık diye diye düşmüşüm bir batağa,

Meğer yok olmayı çoktan kabullenmişim.


Bana bırak bu melankoliyi diyorlar,

Böyle katlanıyorum iki yüzlü dünyaya,

Bilmiyorlar.


Zâviyeye çekilmiş zaten varlığım,

Zararım yok lakin yine de yaranamıyorum,

Neresi zorunuza gidiyor anlamıyorum?


Sahte gülüşlerden bozma bir maskem vardı,

Onu bile takmayı beceremedim.

Yanaklarımı ıslatan elmaslarım plastiği

Aşındırdı,

Kahkahalara küsmüş suretim ortaya çıktı.


Derdi göğüsleyemedim, yaralarımın

Ağırlığından,

Ağrıya iştirak edemedim, kederimin Na’şından,

Onu gömdüm, üç kürek toprak attım

Üstüne,

Bir feryat koptu yanık bağrımdan.