Sessiz bir geceye kucak açıyorum
Üzerimde mevsimlik bir ceket yok.
Artık kimsesizliğimi de örtmüyorum, ısınmaya çalışmıyorum onunla
Bir zamanlar kimsesizliğimi göremedi kimse derdim
Saatin kadranlarını da izlemiyorum artık
Kendi yapbozumu arıyor gibiyim bugünlerde
Kendi parçalarımı boşlukta arar gibiyim
Boşluklara da alıştım bir süre sonra
Kuru otlar üstünde adımlarımı sıklaştırıyorum
Ay’a aşık olduğumdan bahsetmiş miydim sana?
En çok konuştuğum şey aydır aslında
Ona masallar okur, kendi hayatımı izletirken bulurum kendimi
Biraz senden biraz ondan bahsettim
Gecelere aşık bir kadındım bir zamanlar
Sabahlara inanmaz, güneşin doğacağını kabul edemezdim bir zamanlar
Öyle karanlık gecelerim vardı ki
Gölgelerde bulurdum kendimi
Işınların beni sarmasına izin vermez; kaçardım usulca
Şimdiler de ışığa hasrette değilim aslında
Sabah olacağını bilerek yatıyorum sanki
Sahi ne değişti ben de bu kadar?
Umuda olan inancım da çok yoktur aslında
Bakma öyle gülümsemelerime
Kendine yetecek kadar gülümsemedir onlar
Ardı arkası anlaşılmayan, görünmeyen gülücüklerdir onlar
Mordur aslında benim rengim
Sisli bir gökyüzünün arkasında gözüken
Enginliğin sonunda pembeyi yırtarcasına çıkan damarlardır başımdaki
Zihnimin köprülerinde az gezinmedim
Kendi içimi yırtarcasına çıkarlar uzaklardan
Bak yine dilim uzaklara takıldı
Ezberlemiştir belki uzakları
Mesafeler engel değildir derler
O zaman neden vardır mesafeler?
Ya da neden ille de duvar örmemiz gerekir en sevdiklerimize karşı
Tek tek özenerek koyarız her bir tuğlayı oraya
Kendimize geldiğimizde yaparız bunu aslında
Kanın içinde yabancı bir maddeymişçesine algılarız sevgiyi
Karanlık, görünmeyen o ağlarda, doğruyu yanlışı ayırt edemeyiz
Gözümüzden, gönlümüzden uzak olan her bir parçada
Yabancılaştırır birbirimizden bizi, koparıverir
Ben senden kendimi alıkoymak istemiyorum.
Kaybolduğum bu boşlukta seni bulmak istemiyorum.
Yıllar önce sürekli dinlediğim bir şarkının melodisisin sen.
Ezberlediğim satırlarda duyuyorken seni üstelik
Oysa senin adımı fısıldadığını da hiç duymadım aslına bakarsan
Bir gün demeyeceğim ben bunun için
Bunun için de yaşamayacağım
Hayatın bu akışında aynı sularda yüzersek bir gün
Biz demek için yaşayacağım; bir gün.
BÜŞRA AYÜLKÜ