Bir kara tahtadır bu benim hayatım
Simsiyah ve zifiri...
Bir zamanlar parlaktı
Şimdilerde yorgun bir matlık içinde
Üzerinde beyaz tebeşir tozları...
Hani şu rengârenk olanlar acaba nerede?
Sade bir beyazlık var
Kapkara tahtanın her yanında
Tiz sesler çıkartarak,
Çığırtkan haykırışlarla süslenerek
Kaybettim pürüzsüzlüğümü
Kaç denklem çözüldü üzerimde
Bilmem kaç şiiri kucakladım
Hiç boşluk kalmamış
Kusura bakma sana yer bulamadım
Beyazlığa aykırı olmak senin suçundu!
Kara bir çocuk olmaksa benim...
Şayet bir silgi olsaydın
Hiç düşünmez tüm bildiklerimi unutur
Siyahlığımı, matlığımı sana verirdim.
Yeni baştan yazar mıydın beni?
Karmakarışık formüllerimi çözer miydin?
Unuttuğum noktalama işaretlerini tamamlar...
Sahi söylesene bir kara tahtayı sevebilir miydin?..