Bir şeyi daha keşfettim, kimine göre 'sağlıksız' gözüksem de dışarıdan, aslında en sağlıklı insan benim, çevremde. Bunu psikoloji okudukça daha iyi anlıyorum.
Beklediğim şeyler sağlıklı insanların beklentisi ve zaten olması gereken şeyler. Bununla da bugüne kadar ne kadar çok manipüle edildiğimi anlıyorum; gerek medya, gerek insanlar aracılığıyla..
Bizim gibi duyarlı insanlar genelde kendini korumayı bilmiyor, sınır çizmeyi öğrenememiş olabiliyor. Bu yüzden terapi muazzam bir nimet.
Hani bir söz vardır "gerçek hastalar değil de onların hasta ettikleri bize gelir", psikologların da karşı olduğu bir sözdür, elbette 'hasta' olmaya gerek yok, kendini değiştirmek isteyen insan terapiye gider, ama bazen bir nebze doğruluk payı var sanki gibi hissediyorum. Çünkü her "sorunlu" insan sorununu fark edemiyor ya da değişmek istemiyor; ve onların zarar verdikleri de bu durumda bir sorun olduğunu anlıyor ve değiştirmek istiyor. (Bu kısım bir genelleme elbette, manipülatif insanlar da terapi görmek isteyebilir, aynı şekilde hassas olanlar da terapiden kaçabilir. Sadece benim çevremde gözlemlediğim bu.)
Hele ki kişi manipülatif ise, duyarlı ve hassas insanlar onlar için bulunmaz hint kumaşı oluyor.
Değiştiğimi söyleyenler aslında iyileşen benden rahatsız oluyorlar. Tam da narsistik bir hareket.
'Sorunlu' olanın ben olmadığını bilmek, geç de olsa, harika.
Özetle terapi bana çok şey katıyor ve herkese de öneriyorum.
İnsan kendini keşfetmeli, içgörüsü olmalı.