Kar mevsimiydi kavaklarda

Kedinin gözünde çizgiydi saat

Biri gitti yüreğini atarak

O ki; en çok şimdi’lerin katili

Bir taş daha dikip umut kabristanına

dedi ki;


-Bu mehtap bir daha asla

sevişmez seninle bu okyanusta!


........................(Sen ey göz kamaştıran sevap

.........................uzak dur!

.........................Cehennem yolcusudur ruhum

..........................yıkanır âteş pınarlarında!)



Kavaklarda kar mevsimi

gittiğini sanarak gitti diğeri

Ayak izi orda bitti sevdanın

Issız ve zifiri bir yorgun kadın

sudan perdeler astı penceresine

Sımsıkı ayyaş kapılarını

alayla araladı güneş her sabah

Kalbi yanmış buzul parçası

hamam böceğiydi sevda

sırtüstü terk edilmiş kalabalık ortası!



.....................(Sen ey güzel düşünceler celladı

......................önünde kıvranan gölgeye basma!

......................Avucuna toplar bütün yıldızları

......................düşürür gökyüzünü bir gün başına!)


Biri gitti

kavaklarda kar mevsimi

Töreleri bastı kanayan yarasına

Dipçikle yürütüp küskün yelkovanı

boğdu düşlerini kan ırmağında!


........................N’ eyler kör kalpler aşk ışıklarını

........................Toplanan yıldızların çığlığını n’ eyler


.........................Ucu yırtık heybedir “yaşamak” zannedilen

.........................yarınların sırtında anılar döker gider…



Filiz Bedük / 1999

Eşik Dergisi / Aralık-2006