Biz uçsuz bir sokağın sonuna gelmiş,
Kaderle tanışmış ve oyununda kaybetmiş insanlarız.
Biz Karun kadar zengin kalplerimizi,
Fiyakasız insanlar uğrunda tüketmiş insanlarız.
Biz güneş altında dimdik durmuş,
Ayın gölgesinde mecnun gibi eğilmiş insanlarız.
Biz büyük insanlarız, sahteliğin kırbacını bükmüş, ziyadesiyle sevmiş ve sevdiğimiz kadar da yitmişiz.
Kıçı kırık yalanların peşine tüm dürüstlüğümüzle düşmüşüz.
Kimse hor görmesin yüreğimizi, biz ömrünü hakikate vermiş insanlarız.
Yalan sanılmasın sevdalarımız, biz ruhunu inançla kaplamış insanlarız.
Biz doğruyuz, biz mağruruz, biz haklıyız, biz insanız, biz kuytusuna çekilmiş anılarız.
Acıların imbiğinden damıtılmış yaralarımız.
Balçıktan güneşlere yatırılmış bağrımız.
Saflığın ve tutkunun altında ezilmiş umutlarımız.
Biz sustuğu kadar içiyle konuşmuş insanlarız.
Biz bin defa ölmüş ama hiç dirilmemiş insanlarız.
Biz anlaşılmamış insanlarız, biz büyük insanlarız...