sevdadandır
kalemin kırılması yanı başımda
anlam veremediğim yolsuzluk hayatta bakışlarda
alırım ellerime bir bir okşarım seni
aşsam kendimi çağ gibi patlayacak yokuşlarda
mihrimah yüzün denizden çıkmıştı ki
gözlerim kararmış kirpiklerim perde olmuştu kumsala
Bu zamanlar
siyah ile sarının karmaşasıydı saçların
ülkem
iki dudağın kargaşasına atılmış odun olmuş
hareketli dağlar üzerinde çırpınıyordu
derimle çektirdiğim acı taneleri zihnimde
bir çift eldiven giydi
oysaki
eremedim muradıma
Ellerim biz savaşını kaybetti
Yalın ve tozlu kıyafetlerle
arada yolun ortasında
kaldırırım benliğimi yukarı bakarım
ağzımdan çıkan o ismi
hecelerim gökyüzüne bırakırım
Hiçbir şey olmamış gibi
ruhunla düşler sokağına dalarım
sular oturmuş örüyor sarmalıyor
şakaklarım duymak istiyor nedir güzellik
Senli günler derim pencerelerin bile
ağzı açık kaldığı dizeleri birleştirmek
en son ufukta görülen
seninle sen sanılan hoş sohbetler kovalamak