Hükmü yarına kadar, sonrası idam.
Boş, ama şair.
Yalan söylüyor çenesi gamsız
bir firari.
Şiirleri iftira ediyor.
Şiirleri, sözleri, tek atımlık fikri
sağırlara şakıyor
makine sesleri.
Ağzına almasa keşke adları
kuşlar, özgür atlar, güzel haber rüzgarlar…
Kirlenmeseydi pasında masum sokaklar
saklanan çocuklar
huzursuz bayramlarda bulmasaydı kendini
prangasında onun gemsiz dilinin
üşümeseydi haklılar!
Kanundur bu:
Süse kanar tüysüz delikanlılar ve de
her kıvıran dilin büyüsüne,
bazı şehirlerin gürültüsüne
uyuşan ruhsuzlar vardır.
Buram buram körlük satılır çarşısında şaşıların,
allak bullak renklerle yarınsız rüyalarda bir hikmet arayan şaşıların.
Bilmemek erdem, görmemek ferasetmiş meğer,
böyle buyurdu en nankör kelerler!
Süslüyorsa pencereni elmastan kıymetli kurumlar,
her eğrilik ve dolambaçlar bineğindir.
Her gece kuşandığın hayallerini döşemeli kaf dağı ve anka kuşu
düştüyse hevesin zehri bile içersin!
Bak! Gür ormanlar kelleşti, ceylanlar savuştu,
kuru bulutun foyası her serpmede bozuldu.
Ne sel senin, ne şimşek,
ne kaşı kara ne gözü, yalancı…
Hüner: yalan, müşteri: leş peşinde dolanan…
Bunu dinleyen sağırlar dinlese keşke,
keşke sussa çok söz söyleyen
dağılsa kursağında anlamsız beyitleri.
İsyan edenler bilirler ya,
asice boyun eğenler,
yalanlar sustuğunda ıssız dinleyenler...
Çünkü her gün yağar yağmur,
yalnız susanlar duyar hakikati,
yalnız dinleyenler içer sözleri,
can bulmuş kalbin hakikatine
kalmamıştır has dillerin mecali.
Sena Türkmen
2021-04-21T13:51:24+03:00Sesi yüksek, güçlü ifadeler barındıran bir şiirdi. Akışta bazı teklemeler olsa da çok sevdim. Ellerinize sağlık...