Bir çocuk yaşıyordu içinde.
Ne uçarı,
Ne haylazlık peşinde.
Huysuz ihtiyarlar gibi
homurdanan dallarına,
Telkin ederdi sessizce.
Çaylaklar gezinirdi otlağında
Ve sürüyü çobanından koruyan kurtlar...
Bu grifti çözemiyordu en çokta,
Hırsız haykırıyordu "hırsız var !!!.
Koca dolular boştu etrafta,
Nice yüceler cüce.
Sustukça anlaşılır,
Konuştukça dilsiz sanılıyordu ...
Sonra karnını sürüyüp giden
bir yılan gördü.
Ne o ürperdi ne de yılan ürktü.
Ağır adımlarla izini sürdü.
Dürüldü yılan yatağında durdu.
Vardığı çatal dilli göğüstü.
"Kimseden merhamet alacağım yok" dedi
Medet umacak da değildi.
Dingin sularca sakindi.
Ve yüreği daralınca,
Rüzgârına binip giderdi...