Neler oluyor, bilemiyorum. Yine içimde bir boşluk varmış gibi. Gerçekten yapamıyor muyum? Olduramıyor muyum?

Ben neden böyle hissediyorum? Böyle mi hissettiriyorlar bana?

Bir an mutluysam çoğu an mutsuzum. Neden? Bir rüzgâr geliyor içimden. “Of!”

Uğraşıyorum, mücadelemi veriyorum ama geçmişten kopamıyorum. Onunla yaşıyorum adeta. Bugün hissettiğim her şey neden geçmişi hatırlatıyor? Geçmişi yaşamaktan korkuyorum.


Ne demiş Uğur Gökbulut?

Artık böyle oldum ben;

biraz güvensiz, biraz hissiz,

biraz kimsesiz, çokça sessiz,

tepkisiz ve çok şeye karşı isteksiz.


Çok da doğru söylemiş!

Burnunun direği sızlar öyle bir anda. Neyedir bu özlem? Neyedir bu öfke? Ne içindir bu ağlamak isteyişlerim de kendimi zor tutuşlarım? Hiçbirinin cevabı bende yok. Bilsem de iyileştirsem kendimi. Benim benden başka doktorum yok ki!

Artık görülmemeye, fark edilmemeye alıştım galiba. Ben alıştım ama yüreğim alışamadı. Usul usul çırpınıyor yüreğim. Kendini göstermek istiyor birilerine. Engel olmaya çalışıyorum. “Dur!” diyorum. “Dur, onlar seni anlamaz, sen kendini anlamadıktan sonra.”

Gitmek istedim. Sadece isteyebildim. Hayat, bu isteğimi gerçekleştirmeme izin vermedi. Neden? Fazladan ne istedim ki? Sadece gitmek bana yeterdi. Sessizce, sabırla, her uykusuzluğumun sonunda, her uykuya daldığım anda gerçekleşmesini istediğim şey, gitmek. Daha kaç asır sabretmem gerek?

Bir insan yaşadığı eve yabancı olabilir mi? Ben yavaş yavaş, bu eve ve bu insanlara yabancılaşıyorum. Bu dert ortağı yatağım ve ağlayışlarımın şahidi yastık bana daha ev, daha aile, daha dost...

Günlüğümü de unutmamalıyım. Hislerimi dile getiren defter. Seni elime almayı bırak, görmek bile beni korkutuyor. Bir defterden korkuyorum ben!

Bir çift göz bile insanı hayata döndürür. Haberi bile olmaz yaşadıklarından ama onun gözlerine baktıkça güç alırsın.

Bu bir eş, dost, kardeş... Onun için yaşarsın. Kendin için ağlar ama onun için yaşarsın.

Dünün karanlığı içinde kalmak istemiyorum artık. Güneş benim için de doğsun. Benim de günüm aydınlansın.

Dünün tek iyi yanı, ondan ders çıkarıyor oluşumuzdur. Dersimi çıkardım ve şimdi öğrendiklerimi uygulama vakti.


Ben Abis.

Dünün karanlığı, sizi bugünden ve yarından korkutmasın.