bu elleri bana sen verdin,

tütünler ıslattım, tütünler sardım, yüzümün defolarını taşıdım kalabalık çarşılarda.

duaya uzanmadı hiç, annemi üzdüm,

bu elleri bana sen verdin ya, şimdi neyi alsan yeridir.


iki beş sıfır üç bir dokuz dokuz sekiz

esenler, burhanın oğlu serhat, varoş serhat.

yirmi beşinde ilk kabahat,

inanmak.

mevcut varlığım tüm dostlarıma armağan olsun, ne mutlu yaşayabiliyorum diyene.

-üç bir sıfır üç iki sıfır iki üç, seni hatırlayamıyorum, sağ ol!



-meydan tuvaletleri karşısında hayat üzerine konuşmak çok boktan bir fikirdir.

şair cihan, baba sergen, öğretmen cihat

herkesin aksine cihatı hiç özlemiyorum.


allahım senin yeşil pınarların vardı, uzun çayırların,

ince topuklu kızlar çamaşır yıkardı suyun başında.

onlara bakıp ne güzel dünya derdim

ne güzeldi dünya,

ne güzel olurdu dünya, bu ay borçlarımı kapatırsam.


iki sıfır sıfır yedi iki sıfır iki bir

son kadın hükümdar.

hala sergenin baba olmasına inanamıyorum,

en az görmediğim şeyler kadar.