Bu kimin doğrusu 

Turkuaz bir sabahı iltihaplı bir öksürük gibi kirleten 

İmdat bilmez, halden anlamaz 

İnan 

Avazım çıktığı kadar paslı sarı balkon demirlerine yaslanıp 

Aman ! Allah!  çağırdım


Bu kimin irin kokan böğürtüsü kulaklarımda 


Kim bu saçımı paslı makaslarla kesip,  kafamın derisine kendi lavralarını bırakan 


Kolumu bacağımı can havliyle kavrayıp kör bıçaklarla kesmeye çalışan doğru 

kimin 


Çürüyen nefesinin, kefenlenmiş bedeninden süzülen katran karası ihtirasları, okyanusların suyunu bulandıracak bu doğru

 kimin


Toprak yut 

Feryat figan uykunu bölsün vicdanının sesleri

Kan tükür ki anlayasın 

Anlayasın 

Ruhunun pisliğini 

İrinini 

Teninin leş kokan soğuk sarı terini 


O terki namussuzluktan 

O terki haktan bilmemekten

O terki tıka basa doyurduğun midenin çeperlerini zorlayan haram lokmaları sindirmeye çalışmaktan akan 


Tarak taramaz senin saçını 

Makas kesmez 

İmsak vakti bile örtemez ruhunun karanlığını 

Şeytanın bile aklı sende kalır 


Bu kimin doğrusu 

Kötü olmak 

Hakkı söylememek 

Zulümden haz almak 


Senin ya Mustafa senin