Bu resimde bir genç kadın var, öyle bir hâl içinde ki gözleri hüzünle dalıp gitmiş. Başını eğmiş, sanki yüreğindeki acıları birine anlatmak ister gibi… Ama karşısında yalnızca bir kedi var. Masum, sessiz bir dost. Kadının elleri usulca kedinin yakınında duruyor, dokunacak gibi ama tam değil; belki korkuyor, belki dokunduğunda içindeki kırıkların daha da hissedileceğinden çekiniyor. Kedi ise o anın sessiz sırdaşı, sanki kadının yüreğindeki yükü anlayacak kadar sakin, ama paylaşamayacak kadar çaresiz. Bu sahnede bir terk edilişin yankısı var, bir bekleyişin ağırlığı. Kadın, belki birini özlüyor, belki de bir zamanlar hissettiği huzuru. Her neyse, bu an yalnızlıkla ve derin bir özlemle örülmüş. Kedinin sessizliği, kadının kaybolmuş feryadına tanık.