Yitmiş bir baharın kırık penceresi gibiyim. Yine uykularım bölük bölük. Uyuyamıyorum anne; onu, onları zerre affedemezken ve kahretsin ki artık iğrenirken uyuyamıyorum. Affedemediğim bir kara yürekle aynı havayı solumak zorundayken ben uyuyamıyorum Aziz... Kimse anlamıyor beni. Üzülmüyorum, hayır, insanlardan anlayış konusunda son umutlarımı yitirdim, biliyorum. Lâkin yorgunum Aziz. İçimde her şey ölüyor.

Yok olacağım, kimselere dönmeyeceğim günleri bekliyorum bazen sessiz sessiz. İçime oturmuyor değil acıları lâkin düşünmemek arzusu içindeyim. Elimden tek gelebilenin kahrolmak olması bütün umutları ateşe götürmek için yola çıkan bir katil gibi. Bıktım, bunaldım, usandım, zerre zerre ölümü tattım bu yaşımda.

19'umu nefeslerimin katledişiyle bitirirken mutlu olamam.

Bir debeleniş içinde bunalıp bunalıp bakıyorum hayata. Gitsem olmuyor, kalsam hiç olmuyor. Bitsem olmuyor, var olsam olmuyor. Nicedir içimde gizlenemeyen hallerin içinde üzülmeme çabası veriyorum. Susuyorum Aziz, her bir zerremi susturup susuyorum. Ağlasam olmayacak, biliyorum, gözyaşları yetmez değiştirmeye.

Ama ağlamak istiyorum için için... Zerre gücüm de yetmiyor hiçbir hâlime... Ölmek istiyorum diyorum, ardıma bakmak acı. Yaşasam diyorum, önüm hüsran...