bir dağ kavuşuyor şimdi eteklerime
karınca yuvaları yıkılıyor gerdanımda
adım başına bir ruh mahvına şahit toprak
adam başına bir isyana
sükunet derdine düşmüş çatılardan
atlıyor yetim feryatları
bozkırın saatinden derya yüklü dakikalar geçiyor
en insafsız namlu ateşliyor geceyi ayın göbeğine
tam o anda omzuma bir yaşamak tünüyor.
mürekkebe bulanıyor parmaklarım
izimi yalnız senin bulabileceğin meskenlere sürüyorum
uzun bir yad ediş bu yalnızlığımı
iki kadeh de geçmişime kalkıyor oturduğu yerden
yudumlarım bilincime avare çelmeler takıyor
usulca
biraz da soysuzca
varla yok arasında bir tavaf çıkmazına giriyor gölgem
yanaşıyor sevdanın iz düşümü şakaklarıma
katilim oluyor.
en çocuk halimi sırtlıyorum eteklerime
en safını
en cahilini
ömrüm yeni baştan saltanatına adanıyor
hükmünle sıvazlanıyor yüreğim
yaşamak arzusu sarmışsa beni, söyle!
seni nasıl cihandan üstün kılmayayım?
Emi
2021-02-17T23:05:14+03:00eksik olma Muhammed sevindim beğenmeneee :)
Muhammed Dalpalta
2021-02-17T22:39:53+03:00Yoğun bir üsluba sahip, imge ve bağdaştırmalarla bezeli şiirleri severim. Bu şiir de onlardan biri bana göre. Güzel dokuyorsun dizeleri. Kalemine sağlık.
Emi
2021-02-09T01:01:28+03:00ya ne kadar güzel bunları duymak Meryem, senin de kalbine teşekkür ederim, eksik olma :)
Emi
2021-02-09T00:31:29+03:00teşekkür ederim Sena :)
Sena Türkmen
2021-02-08T22:55:48+03:00Bunalışı bir nebze süpüren bir şiir olmuş, çok beğendim, eline sağlık! :)
Emi
2021-02-08T22:05:16+03:00Teşekkürler Yusuf beğenmene sevindim :)