selam. yine buradayım. kendimi kötü hissettiğim zamanlarda olduğum gibi. yine kalbimin üzerinde bir yumru, yazıyorum. hissettiklerimin başlangıç noktasına geri döndüğünü hissediyorum bu aralar. bir şeylere, birilerine inanıp tekrar yapabilirim, bağ kurabilirim sandım ama hiç de öyle düşündüğüm gibi değilmiş…


hayatımın neredeyse tüm dönemlerine şahitlik eden ve en yakınım dediğim insanlarla yolumu ayırdım çok kısa bir süre önce. aslında neredeyse yıl dönümü geldi. o kadar da kısa sayılmaz. zamanın bir önemi yok. zaman hissettiğimiz kadar var olan bir şey en nihayetinde.


düşünüyorum bazen, biriyle yeniden “arkadaş”, “dost” olabilir miyim diye. acaba benim bu kavramlara yüklediğim anlamla insanların bu kavramlara yüklediği anlam farklı olabilir mi? bununla başa çıkamayışımın başka bir sebebi olamazmış gibi geliyor çünkü. yerine koyamamak, yeniden aynı bağı kuramamak belki. sorun benimdir belki de. bilemiyorum.


kırgın hissediyorum. kalbim dargın.

benim koşarak gittiğim yerler bana duvar olduğu için. birine değer vermek konusunda bu kadar hassasken değer verdiklerim bana diken olduğu için. yürüdüğüm yolda bana eşlik ettiğini söyleyip ama aslında beni karanlıkta yalnız bıraktıkları için.


kırgınım. en çok da “dost” kavramının içini böylesine bomboş bıraktıkları için.