Kemiklerimin arasından gelen

Sökemediğim karanlığımın yalnızlığı

Ve bildiğim tek annem, hüznüm

Sarılırken benliğime, yercesine


Aranızda dolaşan gulyabani

Benim, yetişlerim ve yitirişlerim

Yanınızdan geçerken görmediğiniz

O kara bulut


Kısa saçlı, zıpır ve kirli

Daha acımamış ki büyüsün

Bir çocuğun haylaz gülüşüyle

Yağıyor üstüme


Bir güzelin öpülesi parmacıklarında

Yada gömülesi o boynunun

Okuyla dağılıyor

Sıcağımın karanlık hüznü


Dünyayı sığdırıp da yüreğine

O yürekle gömülen çocukluğundan

Bakan bir kadının gözleriyle

Sarsılıyor yüreğimin kafesi


Sevişilecek

Gömülüp de öpülecek

Yahut öpülüp de gömülecek

Gülüşlerinde bulacağım kendimi