MFÖ'nün "Buselik Makamına" şarkısını tesadüfen açtım dün gece. Çok eskiden sevmezdim o şarkıyı. Daha yakın tarihte seve seve dinlediğim çok zaman oldu. Ne ilginçtir, dün gece tesadüfen açtığım bu şarkıyı ilk kez gerçekten dinledim:
Leyla'dan geçme faslındayım
Mevla'yı bulma yollarında
Majörler tükendi, minörlere yolculuk
Buselik makamına
Kendimi bulacağım diye yollara düştüm geçen ay. Onca yorgunluğun üstüne çıktım yola yorgun ayaklarımla. Yürüdükçe dinlenmek mucizevi şey. Kendinden kaçmak ile kendine koşmak arasında bir acayip mesele... İşte bu şarkı taçlandırdı henüz ortasındayken yolculuğumu, beni, yürüyüşümü, gidişimi ödüllendirdi dün gece.
Biricik benimle baş başa kalma, özümü sarıp sarmalama, kendime sahip çıkma zamanım. Haddini aşan her şeyi ve herkesi öteye ittirdiğim, cesur bir dönemim. Bu büyük hareketlerle küçülmeye niyetliyim. İşte; buselik makamına... Majörleri tüketmekteyim, yolcuğum minörlere... Geçiyorum Leyla'dan, geçiyorum Mecnun'dan, annemden, babamdan, ondan ya da bundan... Ben'e, bana, Mevla'ya doğru...