Dondurmalarına mutlulukla bakıp yürüyen çocuklar.
Endişelenmiyorum onları görünce anneleri yok mu diye?
Yaşadığım bazı "o" günleri hatırlatıyorlar bana.
Güneşli günleri, esen günleri, çocuk günlerimi.
Dondurmalarına bakıyorlar ve mutlular!
Görev tamamlandı.
Kısa günün kârı. Dondurma.
Benim kârım ise yok, amorte etmem için hep bir adım ilerisi.
Uzanmakla geçiyor günlerim, içine göçmekle omuzlarımın.
Uzanmak hep öteye!
Gece oluyor öyle farkediyorum ancak. Gece oluyor ben bitmiş oluyorum.
Çocuklar büyümek ister, daha fazla küçük hissetmemek için - zordur çünkü bilirim -.
Ben büyümek istemiyorum, çünkü biliyorum büyüyemiyorum.
Hep bir adım gerideyim, hep küçük.
Ve omuzlarım hep bir adım ileriye uzanıyor.
Bana kattığınız en üzücü şey budur ailem.
Küçük olmayı kabul edememek.
Büyük olmayı kabul edememek.
Olmayı kabul edememek.
Oysa bazı anlar vardı işte, sizden dışarı.
Dondurmam elimde, güneş gösteriyor bana var olduğumu. Hayret ediyorum.
Kısa günün kârı! Güneş annem.
Dondurmam elimde, ben varım.
Hop iki sek sek iki sek sek.
Naynini yandan yandan.
Oradan bir ses " dursana kızım napıyorsun ".
Dudakları olabildiğince kapalı ve büzüşmüş annem.
Neyse olsun.
Kısa günün kârı!
Ben varım, güneş annem.