Ben bir kez
Avuçlarınızdan içmiştim İstanbul’u
Kedi dilimle içmiştim
Memeden yeni sağılmış
Ilık süt gibi
Ben bu kez
Şiir fallarına sığınacak kadar
Cesaretliyim sizi sevmeye
Yanakları al bir deli gibi
Ürkek bir yaratık
Vahşi bir hayvan gibi yabanda
Ağzımı ağzınızla örtün lütfen
Hırçın bir hıçkırık gibi nüksederse
İçimden gelen sesler
Belki o zaman bir kaç kez daha
Başlanır aslında hiç sonu olmayan yollara
Ağaçlı ve ağaçsız
Denize çıkan ve çıkmayan
Engebeli ve düz
Bilmem belki
Ellerim ellerinizi
Ya da elleriniz ellerimi yakalar
Yapraklara dadanan rüzgarlar gibi
Teslimiyet bir kez daha dik durur
Aramızda bilge bir kadın gibi.
Ben bu kez
En eski kabuğumu
Ankara’da bir okul bahçesine
Ekip de geleceğim
Ki yeşersin artık o da
En baştan dinleyerek nabzımı
İlk kez duyduğum bir şarkı gibi dinleyerek
Ve bütün kırılganlıklarıma
Taze dalların direncini öğreterek
Ben bu kez
Dikenimden sakınamadığım yerlerinizi
Yapraklarımdan pansumanlarla
Özsuyumu da sağaltarak üstelik
İpeksi liflerle dikeceğim
Sözün özü
Müsaadeniz ve arzunuz
Hemfikir olur da çağırırsa adımı
Kimliksiz bir deniz atı gibi
Dalgalara binip de geleceğim.
13 Nisan 2023