birkaç gündür çoğu işimi düşünmeden yapıyorum. ileriyi düşünmeden… gamsız bir hayat. bi’ şeyler hesap etmeden alışveriş, istediğim her an istediğim her şeye doyasıya gülmek... ancak pazartesi günü sürekli ötelediğim “düşünme” yağmurunun altında, bilmem kaçıncı kez dolu geçen dolmuşu beklerken yakaladı beni. yalnızlığımı fark ettim ve kimsenin hayatında biricik olmadığımı, olamayacağımı...
ailemin tek çocuğu değilim, uğruma ölüp biten bir arkadaşım yok, buraya yazmak yerine anlatacağım birisi yok... biricik olmak, en olmak benim hayatımda önemli değildi oysa, kimselere yük olmadan kendi başımın çaresine bakmak motivasyonumdu. ne değişti? geçen seneden daha olgun değil miyim, dünden daha aklı başında ya da...
insan kendine anlam veremiyor; sürekli takınmak istediğim “soğuk” maskem nerede? en iyisi düşünmemek gerçekten ama kendimden nefret ederken sevdiklerimden de etmek çok koyuyor bana, üstelik suçları yokken.
daha az kötü olmaya çalışacağım. mümkünse... umarım...