Sen cennetten kaçalı tam 22 sene olmuş

Çok bahsetmezdin ama bilirdim, dünya bataklığının şartları zor gelirdi sana

Seni ancak böyle tanımlayabilirim

Kelime haznemin ve entelektüel gevezeliğimin sınırı bu kadar

Seni bir Tanrı'nın yaratmış olma ihtimali hep saçma geldi mesela

Tanrı'dan vazgeçtim

Seni ısrarla insan olarak gören modern çağ bilimiyle savaş verdim

Sen insan değildin

Milyarlarca yıldır süregelen güzellik algısını reddettim 

Kapital düzenle söz dalaşına girdim 

Ayağına takılan çakıl taşlarıyla çoğu kez adliyelik oldum 

İ, R, E ve M harflerinin arasına giren bütün harflerden tiksindim

Seninle aynı ismi taşıyan, taşımış olan herkesten nefret ettim

Bir çoğuna kan kusturdum 

Sana sattığı çiçekli elbiseyi başkasına da satan mağazayı boykot ettim 



Seni o kadar çok özledim ki özlemek az gelir oldu artık bana 

Seni, adına aşk dediğimiz şeye sığdırmayı başaramadım ben İrem 

Senin için yeni bir alfabe yeni bir kültür hayali bile kurdum biliyor musun 

Bizi ressam yaptım ben 

O ütopyada bütün çizim tarihi komik geldi 

Bütün o havalı şiirler basit 

Bütün binalar alçak 

Bütün tereyağları tatsızdı. 


Senin dokunmadığın ellerim... 

Bilmiyorum 

Dudağından bir yudum alamadığım her saniye beni biraz daha öldürüyor 

Hayır,

Bunun adı ölüm olmamalı 

Ben insana ait sıfatları sana yakıştırmam ki 

Demem o ki farkında olamadım ben İrem 

Dokunduğun yerlerde çiçekler yetiştirmiş meğer

Kaz kafalıyım ben biraz, bilirsin 

Seni anlatırken de kendimi anlatırken de mütevazı olmaktan yoruldum 

Peki, kaz kafalı değil kafasız. 

Ama birazcık daha mazur göremez misin? 

Mesela son bir kez daha arayamaz mısın?