paranoyanın ve çelişkinin baş gösterdiği dayanılmaz senfoni arasında
asfaltı afetler geçirmiş yollarda yürüdüm
elimde demir kılıflı kalbim
yüzümde geçmişin izleriyle
eski radyolardan geliyorum
uzaklardan çatındaki deliğe akan
yitirilmiş bulvarların solgun duvarlarından geliyorum
suratının en yorgun çizgisine yerleştim
ben yörüngemde turlar atıp yine kendine koşan
küçük bir ışık hüzmesiyim
omzumdan fısıldıyor melekler
duymamazlıktan geliyorum
biliyorum, dinlersem onları çekip gideceğim
zihnim iyi kalpli bir şeytanın elinde
tekerleme gibi çevriliyor
bir palyaço konuşuyor en çirkin sesiyle
ağaçların gölgesi düşüyor komodinin üstüne
rüzgar fısıldıyor; eşlik ediyor şarkıma
şapkalı kravatlı fareler yürüyor sokakta
yüzlerine bakıyorum, her biri aynı
kapı eşiğinden baktım giderken
bir şey unutmamış olmalıyım geriye kalmamak için
sahip olduğum her şey elimden tutar gibi gelmeli benimle
ve hatırlanmamalıyım var olabilmek adına
unutulmuş bir adres gibiyim
unuttum bu kentte sımsıcak olmayı
giderken yıkık bir kenttim deprem sonrası
şimdi yüzümdeki akşamları siliyorum
Jean Valjean
2020-05-27T14:00:57+03:00Güzel bir şiir olmuş. Kaleminize sağlık, devamını da bekliyor olacağım.