öyle uzağım ki kendimden

varla yok arasında

düzensiz bir hizada

hayatımın anlamını arıyorum

uzayın derinliklerinde süzülüyorum

süzülüyorum, süzülüyorum…

bu dibin bir sonu yok mu diyorum

sonra derin bir nefes alıyorum

birkaç nefes daha…

nefes almayı 23 yaşımda öğrendim diye geçiriyorum içimden

derin derin nefeslerle devam ediyorum

gençliğinin baharında ağarmış hayatıma

kaldırımlardan çıkmak dahi zor gelirken saatlerce yürüyorum

yürüyorum, yürüyorum

kendimi bulacağımı sanarak

aynı çemberde dönüyorum

çemberin ortasına çöküyorum

bari hayatın tadını çıkarayım burada diyorum

sonra anlıyorum

hayatın tadını kovalarken çoğu zaman hayatın tadını kaçırdığımı

tekrar dönüyorum çıkmaz sokağıma.

bir gün, sadece gülümseyerek orayı hatırlayacağım zamanları umarak

Dönüyorum; daima dönüyorum