Gülmek de haram bana ağlamak da
Sen orada ölürken
Yaşamak haram bana.
Tanrı'm!
Kim buldu silaha mermi koymayı?
Ateş değil süt fırlatsaydı da silahlar,
Kırmızıya boyanmasaydı çocuklar.
Kolum kadar boyları var Tanrı'm.
Kolum kadar...
Onlara can olacaksa
Yeryüzüne saçılsın her uzvum.
Ben kolsuz da yaşarım ayaksız da
Yalvarırım Tanrı'm
Yalvarırım sana...
Ölmesin çocuklar!
Bayramlığım kan revan.
Başuçlarından bir bir kaybolurken analar, babalar
Baş uçlarına ayakkabı koyup uyumak
Hangi dünyadan kalmış bir hayal?
Boğazımda sert bir oyuncak parçası
Yutkunmak değil,
O zalimlerin üzerine kusmak rahatlatacak.
Ne silahları ne kıyafetleri onları koruyacak.
Bir kan pıhtısıysa istedikleri
Onları kendi pislikleri doyuracak.
Orada annem öldürülürken
Benim ninnim yok.
Babam dövülürken gözlerimin önünde
Benim dayanağım yok.
Çocuk değilim ben artık.
Üçünde, beşinde, onunda biri...
Artık dünya benim cehennemim.
Tanrı'm!
Kıblem!
Kıblem vuruluyor alnının ortasından.
Bir seccade nasıl ağlar?
Namaz kılarken sırtıma çıkması gereken çocuk,
Yerlerde sürünüyor.
Babasının namazını kılmasını beklerken,
Tabutunun başında ölüyor.
Bir feryadım ben.
Kanlı toprakla alınan teyemmümüm.
Silaha karşı bir taş,
Bombaya karşı bir kuşum.
Orada ölürken çocuklar,
Toprağım, onları saklamak için üzerlerine örtülen.
Orada direnirken masum bir halk
Ben burada insan dışında her şeyim Tanrı'm.
Şüphesiz insan olsam,
Kaldıramaz tüm bu olanları ruhum.