Ne olursa olsun işin ucunda en önemli şeyin ben olduğumu hep unutuyorum
Sürekli birilerini memnun etme telaşı içinde yaşayıp gidiyorum bu hayatı
Hiç kendim için çabalamıyorum
Hep kendimi görmezden geliyorum
Sonra en çokta kendim için üzülüyorum
Sorsan ne çok severim bu hayatı
Bilirsen ne büyük ayıp !
kendi içime sardığım olumsuzlukları
Bilmiyorum niye böyle bir kadın olup çıktım bu hayatta
Neler geçti de aklımdan sonunda her şeyden sıyrılıp bu hale geldim
Ah bir bilsem…
Niye böyle çıktım insanların karşısına
Sürekli hissettiğim bu yetersizlik duygusundan,
Sürekli kendimi bir yerlere attığımdan
Sustuğumdan, düşüncelerimden kurtulamadığımdan
Neşesini kaybedene kadar koştururmuş hayat insanı ve ben şimdiden soluk soluğa kaldım
Nefesim hiç yetmiyor,
Boğazım hep kuru
Anlamıyorum da derdimi
Hep bir ittirilmiş hissiyatı ile devam ettirmek bu meseleyi
Çözmekse en bilmediğim
Soruları sordum
Cevabı verecek kim kaldı
Bu kadar hassasken ve duymazken etrafı
Neler daha yitip gidecek hiç anlamadım
Hangi bakışlar altında ezildim
Kaç söze kırıldım
Kaç kenarda sivrildim
Ve kaç köşede yutuldum ben
İnsan mısınız be siz diye haykırmak geldi de içimden
Kaç kere sözsüz sayıkladım ben
Devrildi binalar hep önümde
Ben tozu dumanı yuttum kaç kere
Sen ne anlarsın ki şu kalbimin dilinden
Sözde nazik şu hassas terazinize
İyi bir insan olmak için çok yük tartmalısınız.
Ne iyi ne de kötü
Fakat bu hayatta meşrebinizden büyük ayıplar gördüm.
Ahhh neye çok kızdım
Ne çok kafama taktım her şeyi
Başımı yastığa her koyduğumda
Düşünmekten depremler gördüm
Şu sözde insan dünyasında tek gerçek şey
Bencilleştirilmiş hüzünlerimize dair karamsarlıklar
Etrafta baktığım yüzlerde gördüğüm nadir iyimserlikler
Ve etrafından kaçamadığım,
Nefretler, kördüğümler, uçlar
Baştan sona savrulmuşluğu içine yutan anlamsız bakışlar
Ve ben bir sağa döndüm
Bir sola dönmek için ne çok yük göçtüm içime
Ne çok kin ektim,
Ama hep geçti içimden .
Anlaşılmaz durumlar içindeyim;
Nolur bul ve kurtar beni bu dertten…