Çöl gibi görünen bu kupkuru dağlar.. Güneşin alnından süpürdüğü tozları damla damla etrafı gezer.En az boğazım kadar kuru,yüreğim kadar soğuk bu dağların başı. Kucaklıyoruz birbirimizi tanıdık bi akrabalık var içimiz de. O bana çok aşina fakat ben daha yeni keşfediyorum onu.
Dağdaki taşlar kadar yüreği sert olan var mıdır? Siyonistler buna dahil midir? Ellerini açmış kuru bir dal,Ya Rab şahit ol siyonistler burada diyor. Ve yeşermiş meyvesini toprağa fırlatıp solmaya hazırlanan bir ağaç sesleniyor uzaktan; eli kopmuşcasına siyonistleri durdurmayan müslüman, burada Ya Rab! İşte o an, o koca dağ ortadan ikiye yarılacak..
Keşke susmak sadece dil ile olsaydı. Eminim bu dağlar böylesine haykıramazdı.