Kedi direğe dayanmış uyuyor
Direk kaldırıma dayanmış
Kaldırım, sokağa yakınlık hasreti
Sokak evlere dayanmış uzuyor
Uzadıkça uzuyor sokak
Uzadıkça uzuyor…
Evler, kente dayanmış gücü yitik
Kent zor bela ayakta duruyor
Gri ve sisli geceler soluyor kuşlar
Kuşlar göğe dayanmış direniyor
Elektrik telleri üzerinde kuşlar
Kurşun gibi dizili sanki namluya
Ancak kurşun, namluya dayanmış heves ediyor
Heves, çıkıp namludan göğe saplanıyor
Hissediyorum; gecenin en orta yerinde
Hiç insansız bir vurgun hesaplanıyor
Adam yastığa dayanmış bekliyor
Yastık uykuya dayanmış
Uyku yatağa
Ha kaçtı ha kaçacak tadı odaların
Odalar insanlara dayanmış esiriliyor
İnsanlar nice zorlu saatlere bir başına
Saatler duvarlara dayanmış tükeniyor
Duvarlarsa çok sesli sessizliklere
Anlatılmış, anlaşılmamış
Vazgeçilmiş, susulmuş
Ve ancak sustukça anlaşılmış
Böyle gelmiş, biraz durmuş, böyle gidermiş
Nerede umudunu kestiyse insan
Orada umutsuzluğa inat çiçekler açarmış
Ama çiçek bahçelere dayanmış soluyor
Bahçeler topraklara dayanmış
Toprak yağmur beklentisine
Yağmur kent üstünde çisilden bıçak
Bıçak zihnime dayanmış deşiyor
Deşiyor bıçak, deştikçe deşiyor
Anlıyorum;
İnsan bir fazladan yaşadığını anladığı her gün
Ömrünü kalan vakitlerin içine eşiyor
Ömür yüreğe dayanmış geçiyor
Yürek vuslata dayanmış çarpıyor
Vuslat geçmişe
Geçmiş zihnime dayanmış
Zihnim yüzü çizgilerle dolu bir ihtiyar
İhtiyar bastona dayanmış duruyor
Ne bir adım ileridir ne bir adım geri
Mıh gibi çakılıdır zamana ayak bilekleri
Ancak rüyalarıma kadar uzanır elleri
Rüyalar, sabaha dayanmış bitiyor
Sabah gözlere
Gözler kirpiklerine
Bak şu insanların neyi nasıl bildiklerine
Beni koymuşlar çoktan
Bir kâbus yerine gördüklerine
Perdeler pencerelere dayanmış
Pencereler iki çift göze
İki çift göz beklemeklere
İzliyor olan biten ıssızlığı iki çift göz
İzliyor penceresinden yalnızlığı
Yalnızlık, paketteki son tütüne dayanmış
Son tütün isteksiz yanan çakmağa
Tam vaktidir şimdi isyan etmenin
Yansın yanacaksa tüm dayanaklar yansın
Gayrı ihtiyar ruhum buna nasıl dayansın
Çakmak masaya dayanmış
Masa, yazılmış çizilmiş beyaz sayfaya
Sayfa kaleme dayanmış bunca zaman
Kalem şairine isyan biçimi
Tam vaktidir şimdi isyan etmenin
Yazılsın şiir yazılacaksa!
Kara kalın puntolarla yazılsın
Tarihin içine notlar düşer gibi yazılsın
Ama tarih kapıma dayanmış
Kapım kilide
Kilit elime
Ha çıktım ha çıkacağım buradan sabır
Nihayetinde bir şiirle;
Belki sadece aklım yerinden kaçacaktır
Belki de o şiir
İçimi tamamen bu dünyaya açacaktır
Ve geldiğinde o gün
Yüzüm binlerce hissin arasından
Yine kendine has dayanaklar saçacaktır.