Değişim... bu kelime var olduğu müddetçe bu eylem her zaman devam edecektir. Değişimler normaldir ve rahattır. Yaşadığımız çağda, dönemde art arda birçok değişimlere, yeniliklere tanık olduk. Bu değişimler bilimde, sanatta, sosyal hayatta, insan ilişkilerinde, hukukta, siyasette vs. görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Gün geçtikçe fikirler ilerleyerek gelişiyor, bazı düşünceler değişiyor ve yeni fikir akımları meydana geliyor. Bu değişimlerin olması gayet normaldir ve insanların daha rahat bir yaşam sürmeleri içindir. Değişimleri kabullenmemiz ve onları tanımamız, anlamamız gerekir. Benimseyip benimsememek bize kalmıştır lâkin bu değişikliklerin insanların bir arada daha huzurlu yaşamaları için olduğunu unutmamak gerekir. Biz kabul etsek de etmesek de bu değişimler gözümüzün önünden geçecek. Seyirci olmaktansa bu değişimlere ortak olmak ve ilerletmek daha mantıklı değil mi? Dün bize çok garip ve tuhaf gelen olaylar ve fikirler biz kabul etmesek de şu an bunlar bize normal gelmektedir ve hayatımızın bir parçası olmaktadır. İnsan değişimlere ve yeniliklere alışıyor. Bir görüşe veya fikre karşı çıkmaktansa onu irdeleyip düşünmek daha doğrudur. Çünkü bu değişimleri birçok insanın benimseyeceğini ve bu doğrultuda çalışmalar yapacağının bilincinde olup bizim de bunları kendi içimizde çözümleyip bu değişimlerdeki konumumuzu bulmamız gerekir. Heraklitos'un da dediği gibi: "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir."
Bu sözün de temellendirmesiyle değişimler,in insan yaşadığı müddetçe var olacağını bilmek gerekir. Ön yargı ile yaklaşmaktansa anlamaya gayret etmeliyiz.