Dünyanın bütün nimetleri elinde olsa bile, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Çünkü bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil tadına varabilmektir...


Montaigne


Bir gün bir paylaşım, bubisanattaki son paylaşımımız olacak. Fakat hissettirdikleri unutulmayacak. Bana bir şiir kitabı çıkarmaktan daha çok keyif veriyordu burada yazdıklarımı paylaşmak. Şimdi kendimi bir sona hazırlamaya çalışıyorum. Belki de kapanmaz diye umut etmeden duramıyorum. Belki de her şeyin bir sonu yoktur. Sonsuz olana inanmak zorsa, zor yolu seçmeyi tercih ediyorum.


Gerçekten ilgilenen insanların olduğu bir başka platform olur belki.. belki çıkar karşımıza. Bilmiyorum. Aslında bir şeyler yazmayı planlamamıştım. Sadece yukarıdaki sözü paylaşıp çıkacaktım. Ama eh işte içimden gelenler taşıp dökülüverdi birden.


Çoktandır günlüğüme de yazmamıştım bir şeyler. Şiir de gelmiyor bu aralar. Öykü zaten çok nadir yazabiliyorum. Tembelim sanırım biraz. İlham çalışanların yanından ayrılmazmış. Bana da uğradığında onu eli boş göndermemeye gayret ediyorum.


Bir gün yok olacağız. Tuhaf değil mi? O yüzden şu anlar aşırı kıymetli. Siz de öylesiniz. Öylesine gelmiş değilsiniz bu acayip dünyaya. Benim inandığıma göre yaşayacağınız hayatı bilerek doğdunuz bu hengamenin içine. Bir sonraki satırda dahi ne yazacağımı bilmiyorum ama devam ediyorum nedense.


Küçük mavi bir kuşum var ekranı gagalayip duruyor. Her şeyi silecek diye korkmuyorum. Hiçbir şeyin önemi yok ki. Her şey zaten olması gerektiği gibi.


Tamam o zaman gidiyorum. Amaçsızca savruluyor değiliz ama demek istediğim bu değil. Aksine her şeyin bir amacı (ilahi bir plan) var.


Neyse belki görüşürüz. Belki de bu sondur. Her halükarda kendinizi ihmal etmeyin. Sevmeye ellerinizden başlayın. Sonra tümüyle sevin kendinizi. Kalbinizin derinliklerine kadar. O (Tanrı) sizi sonsuz koşulsuz bir sevgiyle seviyor. Ve daima sevileceksiniz. O yüzden tadını çıkarın her acının ve tatlının. Bir gün bitecek hepsi.


Artık gidebilirim. Hadi ama yine gelirim. O kadar da dert etmeyelim.