sürüngenler bilir güneşin kıymetini
yine de sıkletinden aydınlanmanın
kaçarlar karanlıklara doğru
paylaşabilseydik bilincimizin ışığını
nasıl bulurduk sürüngenin tanrısını
fırsatlar sunan bir nehir mi
yoksa esenlikle ısıtan bir güneş mi
acıkmadığın, susamadığın
metabolik dengenin kırbacından azade
bir var oluş ümidi
koşulsuz sağlayıcı
ilk nedenin gizemi
ödülsüz, cezasız
toplumsal yokken
katmanlar ve rolleri yokken
kamusal ve gizli senaryo yokken
gerekçelendirilmesine gerek yokken hiyerarşinin
doğaya daha içkin bir tanrı
karşılar mıydı bizi
halbuki bilinç düşünce bedene
kendiliğin farkındaki sürüngen için
kopuş başlar tüm varlıktan
ve istencin ışığında
hızlı bir fiziksel evrimin
tutarsız karakterinin maliyetinden
daha etkin hale geliverirdi kültürel devrim
çünkü kaçınılmaz avantajı birlikte çalışan ellerin
uyumlu olmayı gerektirir, iletişimi
kaynakların ve iletişim imkanlarının
en iyileştirdiği grup sayısı aşıldığında
zorunludur artık ben ve öteki
yetemez olana değin çoğalır
ve farklılaşır gün be gün her biri
kırılır benzer olmanın güveni
gün gelip yetemez olduğunda eşyanın tabiatı
çok sayıda ötekinin
kendi genişliğince var olmasına
alet kullanımı açar kapısını tahakkümün
ele geçirip yok edenler arasında
bir grup belirir böylece
ötekini kendi benliğinde eriten
yeni kimlikler inşa eden
çatışmayı en aza indirgeyen
adaletsizliğin sürekliliğini sağlayan
severdi böylece sürüngen
mevcut denge durumunu koruyan
maskeleri ve apaçık sınırlarını
ve yürekten nefret ederdi düzenden
yeni bir baş kaldırı mümkün olana değin
yeni bir denge durumu
hayatın indirgenemezliği karşısında
büyüdükçe karmaşıklığı etkileşimin
bölünmüşlüğü artardı ruh halinin
endişesiyle toplu yok oluşa götüren direnmenin
mümkün değildir artık salt doğal koşullarla
savunması konumunu güç sahibinin
bir bilinç değişimi yaratırken
yükseklerden bakmak eylemi
pusulasız bırakırdı kalabalıkları
hem özlem duyduğu hem korktuğu özgürlük
kalabalık kendilikten kaçışken
ortak bir anlamda kaybolmak hissiyle kıvranırken hem
başlardı güç sahibinin
tanrı adına hükmetmesi
ve tarla ve surlar ve tapınak
ve artı değer ve vergi ve sunak
ve kölelik ve egemen ve faiz
en güçlü tanrı
en güçlü kral
en tepedeki, tek
icat eder miydi tarih kendini
bilincin ışığını paylaşabilsek