Güneş doğarken limanlarımdan,
Sen almışsın renklerini gökten.
Ufka doğru seyrelmekte acım,
Umutlarımla büsbütün gün,
Seninle varmak amacım.
Kokular yükselir kalbime doğru,
Bir fırın, belki de bir pastane, dolu.
Anlamına yetişmek için daldım engine,
Uzay boşluğundan en derin dibe,
Gökler beni kabullenmedi sen yokken,
Nefesin olmadan ilerleyemem ki ben...
Herkes rüyasındayken yine sendeydim,
Venüs'e doğru planlar yapar haldeydim,
Masumane çocuğun dilekleri gibi,
Yaşamı mümkün kılan sen gibi;
Denizsiz bir yengeçmişim meğersem,
Işıksız bir fener misali öyle sersem,
Yanarsam kül olana kadar parlarım,
Beni söndürecek mi o ateşten dudakların?
Damarlarımdan akan hayat,
Karışırken maviliklerine,
Kelimelerim dökülürken kağıtlara,
Topla parçalarımı;
Bir ağıt, bir nağme,
Belki de bir destandır bu sana ithafen...
Üstündeki tekneler ağır gelir bilirim,
Üzülme ben kulaç kulaç da gelirim,
Bizi seyrederler insanlar,
Kimi anlamaz kimileri de kıskanırlar;
Tutkuyla yapılan bir sörf,
Yükselen dalgalar içindeki zarafet,
Bütün bu cümbüşün içinde kaybolan
Düşse de kalkıp duran bir adam...
Doğumunla yeniden şekillenen bir ay,
Ve güneşleri emrine alan biriyim say.
Kırık kalp nedir bilen birisi,
Ölmüşleri de hayata döndürebilir kimisi,
Şatafatlı sözler değil işim,
Ben kalbini kalemiyle ifade eden kişiyim,
Boğulmak pahasına da olsa bu emeğim,
Ben seni çok sevdim meleğim.