I

Sahildeyim

Bir bank var orada

Göğsünü gere gere,

Denizin karşısında dikiliyor

Tekneleri, balıkları, kayaları selamlıyor

 

Oturdum banka

Denizi izliyorum, denizi dinliyorum

Üzerindeki parıltı,

Benim önümü aydınlatmaya yeter mi bilmiyorum.

Dalgalar gözümün önünde film şeridi gibi geçiyor.

Yanımdaki selvi siper ediyor gövdesini

Yaprağındaki tırtıl, dallarındaki kuşlarla birlikte,

Beni güneşin kızgın nefesinden koruyor.

Rüzgar ise denizin üstünde uçurtmasını uçuruyor.

Ben ise yalnızlığına bırakılmış

Kafesinde hürriyeti noksan bir kuş gibi çırpınıyorum.

 

II

Bekle, işte o ses…

Denizin nağmesi yankılanıyor kulağıma

Önümdeki mutluluk tablosunun yaratıcısı

İşte o ses

Çantamdan çıktı bir kalem, bir defter

Yazıldı deftere bütün notalar

Verildi işte elime

Mutluluğun reçetesi

Sonunda… Kurtuldum

Tebessüm etme sırası artık bende

 

 

III

Sahildeyim

Bir bank var orada

Gözü yaşlı, denizin karşısında

Boynu bükük duruyor

Tekneler, balıklar, kayalar

Cesetlerini selamlıyor artık.

 

Oturdum banka

Deniz durgun, ağıt yakıyor.

Üstündeki parıltı sönmüş.

Gözlerim yalnız ve biçare ölmüş bir cesedi izliyor.

Yanımdaki selvi çekmiş kenara kendini

Cıvıldayan kuşlar göçüp gitmiş.

O kızgın ejderin kinli nefesi beni yakıyor

Rüzgar ise uçurtmasını kaçırmış ağlıyor

Ben ise yaşam bulmuş bir yosunlu kayayım

Acaba?

 

 

 

IV

Çıkarıldım tabiat ananın karşısına

Deniz bana yılan gibi dalgalarını savuruyor.

Güneş bana bütün ok ve mızraklarını saplıyor.

Benliğimin içinde boğulurken,

Bana nefes olan rüzgar

Artık beni boğuyor.

Utanıyorum, utanıyorum

İnsan olmaktan utanıyorum

Bu şiiri yazarken de utanıyorum

Gözlerimden akan yaş parçası da

Bu ölü bedenden ayrılışının sevincine boğuluyor

 

Karar verildi hakim bey!

Ben denizin girdabında kaybolan,

Güneşin nefesinde kavrulan

Rüzgarın savurduğu bir kül parçasıyım artık.