yaşamın kirli sularında yıkandım

elimi her attığımda dökülen saç tellerim

hiç bitmeyecek gençliğimin baharındaki gözyaşlarım

mevsimleri saymayan depresyonlarım


her hafta kitaplığa bir kitap ekledim

okumuşlarım, okumamışlarım

bir bitki gibi sürekli sulanmak isteyişlerim 

her şarap yudumlayışımda seni arayışlarım


çaresizliğini melodiye dökmüş bir şarkıda takılı kaldım

bu akşam ne pişirsem diye düşüncelerim

sonbaharların bitişlerini izleyişlerim

çocukluğuma eşlik eden heyecanlı gülüşlerim


hayata dönülmüş bir zamanda seni sevdim

tekrara bağlanmış dağınıklığım ve kopamayışlarım

renklere ve sayılara takılı inanışlarım

kahveme anlam katan arkadaşlarım 


bir gündüz vakti kendimi avuttum

her yere giderken hiçbir yere varamayışlarım

‘kusursuz insan yoktur, yaşa gitsin’ deyişlerim

ve de iflah olmaz vazgeçişlerim 


donatılmış bir sofrada tıka basa yedim

sigara içmek istemezken elimden bırakmayışlarım

var oldukça her saniye yok oluşlarım 

komedi olsun derken drama bağlayışlarım

ama her seferinde hayata tekrardan başlayışlarım