Gerek yoktu az biraz büyüdükten sonra sözlere,
Biraz nefes ve sessizlikle damlalar doğar gözlere,
Bilemem hangi perdeleri kapatmaktayım dünyadan renklere?
Bilirim, aşığım her kapattığımda görünen şu derin cümbüşe.
Ellerinden kırılmışlığımdan uzanıp sevemedim rüzgarlarını,
Silmedim yüzümde süzülen kahkahaların damlalarını,
Gözlerindeki griliğimden uyanıp göremedim göğün kuşaklarını,
Saymadım denizlerden doğan yüzünün saydamlıklarını.
Ruhun ardındaki dağların en tepesi en yücesi,
Yürüyor adım adım kendine ve hemen sırtında gölgesi,
Göğüsünden söküp aldığı yaralı şu sinesi,
Kahkahalar atıyor içinde cücelerin cücesi.