İçimdeki yangının ateşi nasıl söner?

Ah ben yazmayı severdim.

Deli gibi saatlerce kafamın içinde yazardım.

Lâkin şimdi tek kelime etmenin işkencesini çekiyorum.

Kurduğum cümlelerin içinde boğuluyorum.

Yoruluyorum, söylediklerim geliyor üstüme üstüme.

Susuyorum.

Susmam gerekiyor...

Ah çiçeğim, 

Kimse bilmedi ki hayat bana susmayı öğretti konuşmayı değil.

Hayat beni en nefret ettiğim şeyi arzulayacak noktaya getirdi, kimse görmedi ki. 

Duymadı ki.

Sağırlar nasıl duyabilirdi ki sahi? 

Ben ne yakarışlar duydum ne haykırışlar...

Ve bunların altında kalan ruhlar...

Yılların buhranını nasıl atabilirim içimden? 

Yapma çiçeğim, zehir gibi yüreğim. 

Dermanına bin lütuf. 

Ah lâkinler var.