Bir zamanlar yaşadığımız şehri aydınlatıyordu parıltımız

Sokak lambaları işlevi kaybediyordu

Ellerimizle kuşların kalbine dokunuyorduk

Bambaşka ülkelerigökyüzünden seyrediyorduk


Yağmurun ilk taneleri bize düşüyordu

Kâinatta ilk biz ıslanıyorduk

Belki de güneşe hiç gerek yoktu

Çünkü biz seninle tüm dünyayı aydınlatıyorduk


Hatırla bir gün sonbahar yaşanıyordu

Yapraklarını döken ağaçları seyrediyorduk

Sen oradan mor kanatlarınla kanat çırptıktan sonra

Gökyüzünden aniden gelen baharı selamlıyorduk


Sonra nedense kör bir kurşun sesi duyuldu gökyüzünde

Ben gözlerinin önünden düşüyordum

Belki de Akdeniz beni bekliyordu

Yeryüzünün gökyüzünde ölüyordum