Siz hiç Karamanoğlu Mehmet Bey’in dil fermanını duydunuz mu? Mehmet Bey 1277 yılında Konya’da “Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe'den gayri dil kullanılmaya…’’ demiştir ve yoğun olarak kullanılan Arapça ve Farsça'nın yanında Türkçe'nin gelişim göstermesine katkıda bulunmuştur.
İnsan hem kendini hem kültürünü ifade etmek için dile ihtiyaç duyar. Ağzımızdan çıkanlar bir bakıma duygularımızın, hislerimizin birer tezahürüdür. Dilimize ne kadar yabancılaşırsak kendimize de aynı oranda yabancılaşırız. Dilimizde halen Arapça ve Farsça kelimelerin büyük bir yer kapladığı apaçık ortada fakat artık bu kelimeler dilin içine yerleştiği için dışarı atılmaları hiç de kolay durmuyor. Ama bu durum her geçen gün başka yabancı kelimeleri de dilimize eklememiz gerektiği manasına gelmiyor. Özellikle son yıllarda bilerek ya da bilmeyerek (aynı hatayı sehven ben de yapıyorum) kullandığımız cümlelerin içerisine yabancı kelimeler yerleştiriyoruz. Böyle yaparak esasında kendimizi kısıtlıyoruz çünkü daha az kelimeyle belirli kalıplar çerçevesinde kısır döngüye giriyoruz. Ana dili Türkçe olan bizler için ne acı bir durum. Birkaç örnek vermek gerekirse vaka sayısı peak yaptı, bana location gönder, sana yazıyı gönderdim onu bir check et, Hadise yeni single çıkarttı, bu futbolcunun fundamentali çok sağlam, bu bölge çok safe, o videoyu download et gibi bir sürü örnek sayabiliriz. Bu gereksizce yapılan yabancı sözcük kullanımları kulağa tuhaf geldiği gibi, engellenmediği takdirde bu kadar iç içe geçen dünyada daha da artacak gibi duruyor. Bana göre dilini koruyamayan toplumların ilerleyen süreçte kimlik sıkıntısı yaşayacağı aşikârdır.
Abdurrahman Adıgüzel
2020-09-29T00:10:11+03:00Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Bu durum her geçen gün daha fazla dikkatimi cezbediyor. Bu konu üzerine daha detaylı çalışırsam elbette paylaşırım.