çiçek toplarken kan değmiş suratıma.

ayaklarımın ucunda bitmiş sarı güller

büsbütün karıştırdı aklımı.

iyi ki gördüm seni orada,

keşke görmeseydim.

bir put daha kırdım, söyle İbrahim'e

beni sana ulaştırsın. 

bir köprü çizsin Yusuf, sana yetişeyim

olmadı bir kuyu göstersin. 

nasıl olduysa her rüzgarda omzuma düştü saçların.

hoyrat bir ıslık çaldım dudaklarından

iyiye yordum, yormadım kalbini. 

tutturmadım sev diye çirkin suratımı, tutsak ruhumu.

o lüzumsuz materyalleri ve

beni varsıl kılan her şeyi yok saydım.

yoktan sevdim seni, en baştan.

 

senden meşhursa aşk ne olmuş?

onu bende meşru kılan sensin.

dizlerim bir yemin tutmuş

yürüyor konuşlandığın tepelere. 

bana karşı açtığın cephelere rağmen göğsüm ordularına siperdir.  

aynı oranda anarşist, aynı oranda militer

sönmez bir yangın çıkarıp dışından izliyorsun. 

bilirim güle bakmasını, gül kurutmasını

sırf sana rastlarsam diye şık giyinmesini bilirim.

-dilime yakışmayan şarkılar söyletiyorsun-

bin dert sahibi kıl beni, çarmıhıma kefilim.


bir feverandır bu yeşil memleketimden

kurak topraklarına.

gönlünün sarnıcından bir yudum suya sefilim.