sancının tam göbeğindeyken uzak, yakın. hiçbir telaffuz yetmiyor anlatmaya bu hissi. bazen hayata karşı şöyle bir kahkaha patlatasım geliyor. hassiktir diye bağırarak. tesadüflerin bile korkutuyor.
tesadüf. bundan ibaret bir kaçış oyunu. o kalabalık suratların içinde dimdik durup sana karşı. bak, hayata hassiktir dedim, geldim. kopar şu bağı demek istemek gibi. yıllar önce köyümün suyundan kanıma karışan bir mikrop gibi. bana musallat olan bir his gibi; bir kabus, bir rüya. gülümsediğinde kötü hissettiren, kötü hissettiğinde kızdıran, kızdığında karşına dikilmek için saldıran ve tekrar gülümsemek isteyen. ben. benim kısır döngüm. al şu makası. kes bu bağı. kes, beni yargılamayacaklarını bileyim. kes saç telimden, mayamı görüyorlarmış gibi hissetmeyeyim. kes, bu sokaklar şıradanlaşsın artık. hiçlik bu kadar büyük olmasın. al şu makası. kes şu bağı.