Varoluşun kör noktasında
İğdiş edilirken aşkımız
ve kelimeler doğum sancısındayken aklımın,
“Peki” diyor aşkın kör tanrısı,
“Nedir sizi mutlu hissettiren zannınız?”
Umurumda değil
ve bir şey istemem.
Ay ışığında parlayan bedenler
aşk solurken sırılsıklam,
Ağzımda kekremsi bir yalnızlık ulurken
Ve sen acımasız celladım olurken
İstemem bir şey!
Alacakaranlık taşıdığında sırlarını günden geceye
Kanımla yıkayacağım tenimi yakan hazzını.
İnce ince yüzüp derimi her bir heceye,
Hüznün kenar süsü yapacağım.
Umrumda değil yok oluş.
Gün doğsa da güneşin karanlığında
Susacağım.
Dinle bak,
Artık fikrim Eshab-ı Kehf’te yatılı misafirken
zaman dikenli yollarını seriyor önüme
Ve devşiriyor kendini sonsuza.
Duyuyor musun?