yazın küsgün otları
parça pürçük akşamların seyreltisinde
doğru ve eğri çemberinde hüzünleriyle
paylaşılamayan bir balkondan oda
selamet aranır, selamet yok
ucuzdan ve ucuzca yaşamak var
deve dikenlerinin kamburunda
nerden bilsin karşı yanan ışıklar
senin ışığının hüznünü
yazları aynı kaostan döngüde
şarkılar mırıldanır şarkılar söylerdim
mırıltılar külden bir yapı
hangi akşamı düşünsek içine sinmiş
küflü ağlayıp ve gülüşler
bilemezler , zaten bilmesinler
kambur deve dikenlerinin sunakları
her ağıtın bağrıltısı
bir bırakıverseler , bir bırakıverseler
onca kırgın söylenişten biri
bıraksalar
bırakmayı verseler