Bugün benim doğum günüm değil. Ama iki gün sonra doğum günüm. Hem çalışıyorum hem de üniversite okuyorum ve final haftam. Her sene bir boka denk geliyor ve doğru düzgün bir şey olmuyor. Sürpriz yapılmıyor ve ben çok severdim eskiden doğum günlerimi. Artık hiç sevmiyorum. Dokuz yaşımda da hiç sevmemiştim zaten. O zamandan beri ilk defa sevmiyorum. O dokuz yaşındaki küçük çocuk doğmamış olmayı istemişti.
Kötü insanlar beni almadan gitmişlerdi. Annem çalışıyor diye, annemi tanımıyorlar diye son dakikada eve gelemezsin demişlerdi. İlk arkadaş kazığımdı. Halbuki bir önceki gün özenle yeni elbise almıştım o gün için. Ağlayarak poşetimde yeni elbisemle eve dönmüştüm. Annem işteydi, babama anlatmıştım ağlayarak. Çok güzel kutlamıştık annem gelince üçümüz. Ama aklım hala oradaydı. Arkadaşımın evinde ortak doğum günümüzü kutlamaktaydı. O yüzden benim için çok önemliydi. Ama artık değil. Dokuz yaşındaki küçük bir kız için önemli olmalı doğum günleri. Yirmi iki yaşındaki bir yetişkin için değil. Neyse, biraz daha düşünüp sabahlayayım sınav için. Ne önemi var ki düşüncelerimin?