Öyle sessiz bir gecenin belasında,
Hasretin en öksüz havasını tadıyor hislerim.
Kaldıkça bahanelere kurban ediliyor ömrüm.
Gidipte dönülmeyen yerleri düşlüyor.
An be an kaybediyorum,
Bahtımın bahtsızıyım.
Nereye dönsem hüzünden haybeye heba oluyorum.
Halimden derdimden bi haber,
Umutsuzluğun arsızına taş çatlatıyorum.
İsteklerim dilime varmadan kursağıma gömülürken;
Ben hep yorgun düşüyorum,
Ne denir ki?
Bilemedim...
Öyle sessiz bir gecenin belasında,
Yağmurlar ekiyorum yastığıma.
Yumuluyor gözlerim,
Ve belli yarına savruluyorum...