taşı deldi çiçek deldi taşı
yarasına taş gülümser baktı
kaşındı
bir iyileşir gibi kaşıntı
gözleri kapalı taşın
eli kolu bağlı
uzak mı uzaktı gökyüzü
uzaktı hilal tuzaktı
kaşları kalındır belki sonra çattı
gözleri kısıldı başı yana yattı
nefes aldı bir derin
altında olduğu taşın içinde
açtığı çiçek ince bir kapı
taşı deldi çiçek deldi taşı
kurcaladı dünyanın her yanını
başka çiçek var mı
delebilecek bir taşı
gözleri kıpırdadı sonra açıldı
hülyadan düştüğü başını kaldırdı
kaç asır geçti dünyaya bakmadı
taşı deldi çiçek deldi taşı
bu görüldü nefes alır gayrı
bir kadın geçti
topuklu ayakkabı
bir adam ardında
bastonu siyah saplı
bir çocuk uzakta
direkt çiçeğe baktı
taşı deldi çiçek deldi taşı
hilal bile sanki
dönüp ona bakmadı.