Dünyanın en pahalı şeyi nedir, diye yıllarca merak ededurmuşumumdur. Şimdilerde hayatımın en yoğun geçtiği dönemlerde, bunun farkına yeni yeni varmaktayım. Sağlık olduğunu düşünüyor olabiliriz. Ama sağlık satın alınan bir şey değildir henüz. Yaşadığımız bu çağda sadece peşinden koşarız sağlıklı olmanın. Uğruna paralar harcasak da satın alamadığımız zamanlar olur. Bir kez kaybedildi mi geri gelmemek üzere gider. Bunlar göz önüne alınınca sağlık listeden çıkar. Alınamayacak bir şeyse eğer pahalı demek doğru olmaz.
Huzur ise gelip geçicidir. Satın alınan bir şey sizin olur. İstediğiniz zaman erişmeniz gerekir satın aldığınız o her ney ise. Huzur gelip gider ve siz akıl erdirene kadar ortadan yok olmuş olur. Size neyin huzur verdiğini ancak onu kaybettiğinizde anlarsınız. Çünkü huzur uyuşturucu gibidir. Yoksunluk çekene kadar farkında olamazsınız. Çoğunlukla yanlış şeyler zannedersiniz huzuru. Bir kadın sanırsınız huzur vereni halbuki sadece bir duygusal boşluktur huzur. Sevmediğiniz kadının dizlerinde yatmak sizi huzura eriştirmiştir. Sorumluluk yoktur. Bağımlılık yoktur. Duygusal karmaşalar yoktur. Beklenti yoktur. Bütün bunlar hesaba katıldığında huzuru da listemizden çıkarmalıyız. Çünkü ne olduğunu bilemeyeceğiniz bir şeyi satın alamazsınız.
Mutluluk da huzurla benzer bir şeydir insanlar için. Sizi neyin mutlu edeceğini asla bilemezsiniz. Kıyafetler sizi mutlu ediyor olabilir ama hep bir yenisini alma gereksiniminiz vardır. Çünkü aslında mutlu eden şeyin onları sürekli satın alıyor olmak olduğunu henüz keşfedememişsinizdir. Peşinde sürekli koştuğunuz mutluluğu tam olarak asla satın alamayacak olduğunuzu fark etmeniz uzun bir zaman alabilir.
Zaman ise aslında benim ulaşmış olduğum çıkarımla benzerdir. Ama zaman çok genel bir kavram olduğundan, bu sorumuza zaman yanıtını veren herkese sorulması gereken bir soruyu akıllara getirir. "Ne için zaman?"
Kadınlarla sevişebilmek için mi? Sanıldığı kadar pahalı değildir bu arzuyu tatmin etmek. Tek gereken şey doğru yer ve doğru zamandır. Zamanı satın almış olan birisi için doğru yeri ve doğru zamanı tutturmak kolay olsa gerek diye düşünürüz. Burada yanılmış oluruz. Zaman ne kadar bol olursa doğru yerleri seçebilmek o kadar imkansızlaşır. Bunu fazla uzatmak istemiyorum. Kısaca belirli aktiviteler için satın alınan zaman her zaman size istediğinizi vermez. Ve istenmeyen bir sonuçla karşılaşmak belirli aktiviteyi satın alıp sonunda hüsrana uğramanıza yol açar. Yüzde elli şansla planladığınız gibi gider. Kumarda çip satın almaya benzer bu olay. Aslında değiş tokuş yapıyorsunuzdur. Ve beklenti zamanınızı öldürür. Ne kadar fazlasına da erişebiliyor olsanız beklentiler hep artar. Ne kadar azına da razı olsanız verdiğiniz zaman size hep fazla görünür. Çünkü değeri siz oyunun sonunda masadan kalkarken anlaşılabilecek kadar katlanarak artar. Bazen satın aldığınızı zannettiğiniz zamandan daha fazlasını borçlanarak uzaklaşırsınız oradan. Yine benzer sonuç çıkıyor ortaya. Değerini tam olarak bilemediğiniz bir şeyi satın alamazsınız. Zamanın değeri ise onu kaybettiğiniz sürece hep artacaktır. Geçen yılın bir ayı ile bu yılın bir ayının değeri asla aynı olamaz.
Benim çıkarımım "can sıkıntısı". Evet dünyanın en pahalı şeyidir kendisi. Uğruna bir ton harcama yapmalısınız. Evde pineklerken canınızın sıkılması değil sözünü ettiğimiz şey. Sizin için içinde bulunduğunuz zaman boyunca elinizde olan tek geçerli rublenin can sıkıntısı olması gerekir. İşte bahsettiğim can sıkıntısı budur.
Neden bu kadar pahalıdır? Çünkü derdiniz varsa canınız sıkılmaz. Maddi sıkıntılar varsa canınız sıkılmaz. Hatta maddi zorluklar sizi çalışmaya iterler.
Bir sevdiğiniz varsa canınız sıkılmaz.
Yeterince paranız varsa ve harcayabilecekseniz canınız sıkılmaz. Çünkü can sıkıntısı alabilmek için bir süre bütün paranızı bu yolda harcamanız gerekecektir. Yeteceğini düşünüyorsanız asla yeterince para can sıkıntısı almaya yetmeyecektir. Kıyafet satın almak gibidir. Üzerinize tam olarak olan ve size çok yakışan kıyafeti bulana kadar harcamaya devam etmelisiniz.
Arkadaşlarınız varsa canınız sıkılmaz. Arkadaşlardan kurtulmak için de bir miktar para harcamak gerekir. Her nasıl arkadaş edinmek için harcamak gerekiyorsa onlarsız olmak için de harcamak gerekir.
Aileniz varsa canınız sıkılmaz. Onlarsız yaşamak için de bir miktar harcamalısınız.
Hobiniz varsa canınız sıkılmaz. Bir hobi edinmek için nasıl ki harcama yapmalısınız, o hobiden kurtulmak için de yapmanız gerekir. O hobiyi sonuna kadar götürmek epey pahalı bir olaydır.
Can sıkıntısını gidermek için harcadığımız onca paraya rağmen daha sonrasında canımız sıkılsın isteyemeyiz. Çünkü bunca uğraş ondan kurtulmak içindir. Oysa canımız sıkılırsa baskılar bizi. Bir elmas gibi. Kömürden dönüştürür hepimizi. Aslında elde etmesi kolay olabilecek bu meşakkatli işi biz zamanla zorlaştırırız. Bir defa canımız sıkılsın istesek kim bilir kaça patlardı şimdi?
