Bir düş bulutu içinde umardım dünyayı

O bulut beni boğmakla yetindi

Ben dünyayı çok beyaz umardım

Sevmeyi çok mavi

Maviler karıştı siyahlara

Dünya hâlâ beyaz kalma inadında


Bir şiir ki bıçak yarası

Tuz basar gibi eski yaralara

Çırpınıp duran küçücük yüreğim

Hep inanıp durdu masallara

O masallar ki göz yaşı içermeyen

Bembeyaz bir akılla düşlenmişti

O masallar ki bazen fırtınalara yer edinmişti


Sonra binlerce şehir yıktım kalbimde

Binlercesi yangınlar içinde kaldı

Her bir göz yaşım düştü yangınlara

Hissetmek belasını taşıdım yangınlarda

Elim ayağım

Kalbim

Kırk kere sordum durdum da

Cevap bulamadım hiçbir şeyde

Göz yaşıyla sönmez miydi yürek yangını

Kırk kere sordum durdum da

düğümlenmiş boğazımla

Susmakla kaldım çoğu zaman

İçimdeki hiçbir yangını söndüremedim


Bir düş bulutu içinde umardım dünyayı

Yaşam bir o kadar ışıl ışıl bakardı bana

Gerçekler kara bulutlar gibi çöktü yaşama

Ben yağmurlarını da sevdim dünya