lanetimi gördün
bildim sus,
gök değil göğün!
o lanet kanatlarını kapa şimdi!
dur düş!
göçün göç değil sürgün!
çakalların memesinden sağıl
beni parçalayıp leş bıraktın
dur düş!
tepemden çekil ve dağıl
seni kurmak yeni bir yanış edinmek
eşsiz bir sönüş ve ateşler özendirmek
maskarası olmak acının ve delirmek
dur düş çekil ve dağıl!
külün uğultusunda bir ömür
sormamış kuru kemiklere yığıl
topla dumanı ve külü git başımdan
topla ne varsa kalan bu simsiyah aşktan
ateşlere yazılmaktan uçurmaktan kendimi
yeterince kül oldum ben delirmekten
kokuştum bok çölünde umudun
hepten
Dur düş!
efsunlu dumana durduk
biz düşten gök uydurduk
bu ten kandı yarasına
küle bastı dünyayı
durdurduk
evi misin aklımızın?
pencereli aynalı
öldürmeyen mezarısın
ayrı ölüm her yıldızın kapkara
hangi cehennemin simsiyahısın?
dur düş, çekil ve dağıl!
nefesime serilmiş yaldızlı duman
topla bu simsiyahı da defol
git başımdan
(Kuyudan Ağıtlar)