Ah bu düştüğüm yol

Ne yabancıdır ruhuma

Atılmışçasına gökten

Bekledim yolun ortasında

Onlar gelip geçti

Krallar, peygamberler, körler

Kovaladılar bir şeyleri

Ben ise yelkensiz bir gemi

Bekledim ömrümce rüzgarın esmesini

Ne rüzgar geldi, ne yağmur

Ne bir melek tuttu ellerimden

Ne de bir kadın gülümsedi yüzüme

Uzandım sarı buğday tarlasına

Altından yapılmış yatağıma

Beklediğim işareti

Karıncalar müjdeledi bana

Doğruldum ayaklarımın üzerine

İlk adımını atarken hayatımın

Düştü bir yaprak avucuma

Yazgısını gördüm yazgımın

Anladım eve dönüş vakti geldi

Hayatım o kapıda beklemekle geçti


Bakışların arandı yeryüzünde

Sevgiye açıktı kalbin, paslandı

Gıcırdadı ruhun senin

Sana yalnızlıktan bir kapı açıldı

Sitemkar gözyaşların 

Göğe değdi bakışların

Yok orada, yok orada

Dön kalbine kapat kapını

Yazılmıştı bir kere kaderine

Yaldızlı harflerle güzel yalnızlığın.